Öğretim üyesi Erdoğan: Eski istinat duvarlarını gözlem altında tutmalıyız
KOCAELİ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hakan Erdoğan, kentte bir haftada 3 farklı istinat duvarının çökmesi ile ilgili “Projeye uygun olmayan bir imalat, detaylandırma yine hiç karşılaşmak istemediğimiz görüntülere sahne olabilmekte. Yapabileceğimiz şey periyodik kontrollerle, gözle muayenelerle bu tarz eski istinat duvarlarının mevcut durumlarını gözlem altında tutup olası olumsuz durumların önüne geçme yoluna gidebiliriz” dedi.
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bir haftada 3 istinat duvarı çöktü. İlki Serdar Mahallesi Buğday Sokak’ta 11 Kasım’da 6 katlı binanın bitişiğindeki istinat duvarı inşaat temel kazısı ve sağanak nedeniyle çöktü. Binada bulunan 14 daire tedbir amacıyla boşaltıldı. 2’nci olay, 12 Kasım’da Bekirdere Mahallesi Sabır Sokak’ta meydana geldi. Hafif ticari aracın çökme sonucu inşaatın temeline yuvarlandığı olayda, 3 binanın boşaltılmasına karar verildi. Son olay ise 14 Kasım’da Bekirdere Mahallesi’nde yaşandı. Sağanağın da etkisiyle inşaat alanında bulunan toprak kaydı ve istinat duvarı çöktü.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hakan Erdoğan, yaşanan olaylara ilişkin açıklamada bulundu. Dr. Öğretim Üyesi Erdoğan, “İstinat duvarları aslında dayanma yapıları kategorisinde değerlendirdiğimiz yapılardır. Bunlar özellikle eğimli arazilerde toprağı desteklemek amacıyla uygulanan yapısal elemanlardır. Bu yapıların tasarım aşamasında da belli süreçlerin takip edilmesi gerekmekte. Özellikle bu yapıların projelendirilmesinde zemin özellikleri dikkate alınmalı. Zemin taşıma gücünün doğru şekilde belirlenmesi çok büyük önem arz etmekte. Tasarım yapılırken veya tasarım aşamasına geçişte zemin özellikleri belirlendikten sonra ‘üstyapı’ dediğimiz veya ‘istinat duvarı’ yapısı dediğimiz yapının projelendirmesinde etkileyecek yüklerin belirlenmesi çok önemli. Burada yük olarak karşımıza çıkan en önemli yük istinat duvarının arkasındaki zayıf veya yumuşak zemin diye tabir ettiğimiz zeminin yapıya etki ettiği yükler göz önünde bulunduruluyor. İlave olarak herhangi bir üzerinden geçecek, sürşarj diye tabir ettiğimiz, yol gibi bir yük varsa istinat duvarının üzerinde veya herhangi bir başka bir yükleme durumu varsa bunlar da dikkate alınmalı ve bütün bunlar göz önünde bulundurularak bir projelendirme gerçekleştirmeli” dedi.
‘DÜZGÜN UYGULANMAZSA YAPININ YIKILMASINA SEBEBİYET VEREBİLİR’
İstinat duvarlarını etkileyen yüklerin dikkate alınması gerektiğini belirten Erdoğan, “Çıkan sorunları incelediğimizde genelde ya zemin kaynaklı problemler ön plana çıkıyor ya da tasarım aşamasında gözden kaçan yük etkileri söz konusu olabiliyor, yahut da son olarak uygulama aşamasında yani projelendirme aşamasında bir sıkıntı olmayabilir ama sahadaki uygulamada yapılan yanlış uygulamalar burada sorunlara, göçmelere sebebiyet verebilir. İstinat duvarlarını etkileyen yükler dikkate alınırken burada istinat duvarının drenajı yani yoğun yağışta istinat duvarının arkasında meydana gelecek toprak içerisinde birikecek su birikmesini engelleyecek, suyu tahliye edecek sistemlerin uygulanması, uygulama aşamasında çok önemli. Bunlar uygun bir şekilde uygulanmazsa yine yapıya ilave yükler gelerek yapının yıkılmasına sebebiyet verebilir. Bir başka husus da yapıların etrafında yapılan kazı veya inşaat çalışmaları, bu istinat yapılarına ilave yüklerin etki etmesine, mevcut projelendirme aşamasında dikkate alınan veya denge durumundan farklı yük etkilerinin yapıya etki etmesine sebebiyet verip, binada göçmelere, yıkılmalara neden olabilir” diye konuştu.
‘HİÇ KARŞILAŞMAK İSTEMEDİĞİMİZ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLABİLMEKTE’
Eski tarihlerde yapılan istinat duvarları konusunda da uyarılarda bulunan Dr. Öğretim Üyesi Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti:
“İstinat duvarlarına etkileyen yükler dediğimizde öncelikli olarak bir defa istinat duvarının arkasında kalan toprağın kendi ağırlığı var. Onu dikkate almalıyız. Buna ilave olarak da istinat duvarı arkasında, duvarın üst kotunda bulunması muhtemel bina olabilir, herhangi bir yol geçmesi olabilir, yoldan geçecek taşıtların etkisiyle oluşabilecek ilave yükler, bunlar hep tasarım aşamasında dikkate aldığımız yükler. Deprem yükleri de dikkate alınarak, yapıların bulunduğu deprem bölgesinin karakteristiğine bağlı olarak deprem yükleri de dikkate alınarak yönetmeliklere uygun bir şekilde tasarımları, projelendirilmesi gerçekleştirilmekte. Dolayısıyla projelendirme aşamasında herhangi bir sorun yoksa bir sonraki adım sahadaki uygulama-imalat aşaması. Orada projeye uygun olmayan bir imalat, detaylandırmada yine hiç karşılaşmak istemediğimiz görüntülere sahne olabilmekte. Nispeten daha eski tarihlerde yapılmış olan istinat duvarlarında bu tarz sorunlarla karşılaşmamızın nedenleri arasında daha önceki yönetmeliklere ve yapım tekniği açısından da daha eski yapım teknikleriyle yapılmasını gösterebiliriz. Yapabileceğimiz şey periyodik kontrollerle, gözle muayenelerle bu tarz eski istinat duvarlarının mevcut durumlarını gözlem altında tutup olası olumsuz durumların önüne geçme yoluna gidebiliriz.”