Sağlık sektöründeki profesyoneller, bedenin içinde kanın nasıl hareket ettiğini ve herhangi bir sorun olup olmadığını görmek için fotoakustik görüntüleme sistemleri kullanıyorlar.
Araştırmacılar şimdi, bu yöntemde kullanılan ekipmanları küçültüp bir kol saatine ve bir sırt çantasına sığdırmayı başarmış durumdalar. Bu araç sayesinde kalbin ne kadar iyi çalıştığını görüntülemek kolaylaşıyor.
Damarlarımızdaki kan akışı, bu şekilde anlık olarak görülebiliyor
Fotoakustik tıbbi görüntüleme teknolojilerinde, ilk olarak bir nesnenin ışığı emmesi sağlanır. Sonrasında da bu optik enerji ısıya dönüştürülür ve sıcaklığı yükseltir. Sonrasında da termoelastik genişleme sayesinde titreşim dalgaları görüntüye dönüştürülür. Ultrason ve fotoakustik görüntüleme arasındaki farklar incelendiğinde ise anatomi ve fonksiyonel ve yapısal görüntüler oluşturulur.
Bu yöntemde normalde deriden 2-3 cm kadar içeri girmek gerekebiliyor. Yöntem ise genelde kandaki oksijen oranını belirlemek, kanser teşhisinde bulunmak, damarları incelemek için kullanılıyor. Çin’deki Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SUSTech) araştırmacıları, yeni bir yöntem geliştirdi.
Yeni yöntemde bir saate sığdırılan sensörler aracılığıyla damarlarda kanın hareketi gözlemlenebiliyor. Bununla beraber bir de elde tutulan bilgisayar ve bir sırt çantası kullanmak gerekiyor. İçinde güç kaynağı, lazer gibi ekipmanlar bulunan çantanın ağırlığı ise 7 kilogramı buluyor.
Sistem, farklı koşullarda ya da farklı jestler ve hareketler yaparken de çalışabiliyor. Yani yakın zamanda Apple Watch’ta damarlarımızdaki kanın yolculuğunu görmemiz pek olası değil. Yine de derimizden içeri bir şeyler girmesine gerek kalmadan, daha kolay bir şekilde kontrollerin yapılması önemli bir atılım ve ilerideki daha küçük cihazlar için de önemli bir adım.